EN ÇOK OKUNANLAR

SON YORUMLAR

ETİKETLER

BLOG

  • AKIM TRAFOSU NEDİR?

    Akım transformatörleri, diğer adıyla akım trafoları devreden geçen akımı ölçmeye yarayan elektronik cihazlardır. Yüksek akım geçen devrelerde, 100A gibi büyük değerlerde akımları ölçmek için uygun ölçüm cihazları bulunmamaktadır. Eğer böyle bir ölçüm cihazı üretilmek istenseydi, maliyeti çok yüksek olacağından bu tarz ölçümler için akım trafoları kullanırız.

    Akım trafoları yapısal olarak 3 ana bölümden oluşur.

    • Primer Sargı
    • Sekonder Sargı
    • Demir Nüve

    Akım trafosu demir nüve üzerine sarılmış iki sargıdan meydana gelmektedir. Ölçülmesi istenilen sisteme seri bağlanan sekonder sargısından çekilen akımın meydana getirdiği manyetik alan nüvede manyetik alan meydana getir ve sekonder sargısında bir gerilim endüklenir. Aynı trafoların çalışma prensibinde olduğu gibi fakat buradaki en büyük fark sekonder devresi kısa devre olarak çalışır ve çıkış akımları kullanılacak ölçme ve koruma elemanları için sınırlandırılmıştır.

    Akım trafolarında ölçümleri sekonder sargıdan yaparız. Yukarıda da belirttiğimiz gibi primer sargıdan geçen akımı direkt olarak ölçmemiz mümkün değildir. Akım trafoları primerden geçen akımı istenilen oranlarda düşürerek sekonder terminallere bağlı cihazlardan akım ölçümü yapmamıza olanak sağlar.

    Akım trafoları ayrıca normal çalışma koşullarında, sekonder akımının primer
    akımıyla aralarındaki faz farkının yaklaşık sıfır olduğu bir transformatör olarak tanımlanır.

    Akım trafolarının genel olarak özelliklerini özetleyecek olursak,

    • 1)Ölçü aletlerini ve koruma rölelerini primer geriliminden izole eder, güvenli
      çalışmaya imkân sağlar.
    •  
    • 2)Değişik primer değerlerine karşılık, standart sekonder değerler elde edilir.
    •  
    • 3)Akım transformatörlerinin kullanılması, ölçü aletlerinin ve rölelerin küçük
      boyutlu imal edilmesine imkân verir. Büyük akımlar ölçmede daha ekonomik
      bir çözümdür.

    Aşağıdaki akım trafosunu inceleyecek olursak,

    30A lik ana şalteri bulunan bir devredeki akımı ölçmek amacıyla kullanılmaktadır.

    Akım trafolarında 30/5 gibi bir akım oranı bulunur. Bu oranlar akım trafosu tipine göre değişiklik gösterebilir. 30 A’ lik bir akımı ölçemediğimiz için, bunu akım trafosu sayesinde maximum 5A’ lik bir değere düşürürüz. Ölçülen bu değer enerji analizöründe matematiksel olarak hesaplanıp, devreden geçen gerçek akım değerini bize gösterir.

    Elektronik Akım Trafoları

    Elektronik akım trafolarında primer sargı yoktur. Toroid olarak imal edildiklerinden, ortasından geçen kablo veya bara primer sargı görevi yapar. Akım trafosunun sekonder sargısı primerinden geçen gerilimden bağımsız olarak, geçen akıma göre lineer olarak artan ya da azalan miktarda düşük güçlü bir akım ve gerilim oluşturur.

    Akım Trafosu Bağlantısı

    Akım transformatörlerinin sekonder sargılarının bir ucu emniyet açısından topraklanmalıdır. Bunun nedeni işletmede oluşabilecek arızalar sonucunda akım transformatörünün primer sargısı ile sekonder sargısı arasında oluşabilecek bir kısa devre sonucunda, sekonder alıcıların ve çalışan personelin zarar görmesini engellemek içindir. Bu nedenle, primer bağlantısı yapılmadan önce sekonder terminaller ölçü aletlerine bağlanmalıdır. Eğer sekonder sargı kullanılmayacak ise, kısa devre edilmeli ve tedbir olarak topraklanmalıdır. Bunun nedeni ters manyetik olan oluşmasından dolayı nüve doyuma ulaşıp hem ısınma hem de primer ucunda yüksek gerilim meydana gelerek sistem ve insan sağlığı için tehdit oluşturabilir.

     

    Akım Trafosu Çeşitleri

    Akım trafoları kullanılan gerilime, izolasyon şekline ve yapılış tipine göre çeşitlilik gösterebilir.

     

    Kullanılan Gerilime Göre:

    AG Akım Trafoları: Fazlar arası 400V olan gerilimlerde kullanılırlar.

    OG Akım Trafoları: Fazlar arası 3 – 36 kV olan gerilimlerde kullanılırlar.

     

    İzolasyon Şekline Göre

    Yağlı Tip: İzolasyon malzemesi yalıtkan yağdır ve yüksek gerilim de kullanılır.

    Kuru Tip: İzolasyon malzemesi olarak reçine, zift veya kağıt kullanılır ve AG ve OG de kullanılırlar.


    Yapılışlarına Göre

    Sargılı Tip: Bu tip akım trafolarında primer tek iletkenden değil sarımlardan oluşmaktadır. Bu tip akım trafoları çift primer veya çift sekonderden oluşa bilir.

    Bara Tipi: Bu tip akım trafolarında primer sargısı yoktur onun yerine şebekedeki faz iletkeni sargı görevi görür.

     

    AHMET EMRE BÜYÜKKÖSE

    ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSİ

     

     

    KAYNAKÇA:

    EMO, ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİ, SADETTİN GÜLDAR, 2012

    MEGEP, ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİ, 2011

    ÖLÇÜM TRAFOLARI, KULLANIM AMAÇLARI VE ÖNEMLİ YÖNLERİ, VURAL CANTUP AKKAŞ, 2016

    www.kontrolkalemi.com

    DEVAMINI OKU
  • Ethernet Topolojileri ve Protokolleri II/III

    Ethernet Ağ Bağlantıları I/III – Ethernet Tarihçesi – yazımıza ulaşmak için buraya tıklayınız.

     

    Ethernet Topolojileri ve Protokolleri II/III

    Geleneksel Ethernet bir veri yolu topolojisi kullanır, yani ağdaki tüm cihazlar veya ana bilgisayarlar aynı paylaşılan hattını kullanırlar. Her aygıtın, MAC adresi olarak da bilinen bir Ethernet adresi vardır. İletişimde olan cihazlar, mesajların hedeflenen alıcılarını belirtmek için Ethernet adreslerini kullanırlar.

    Ethernet üzerinden gönderilen veriler frame şeklinde bulunurlar. Bir Ethernet frame’i, bir üst bilgi, bir veri bölümü ve birleştirilmiş uzunluğu en fazla 1.518 bayt olan bir alt bilgi içerir. Ethernet üst bilgisi, hem hedeflenen alıcının hem de gönderenin adreslerini içerir.

    Ethernet üzerinden gönderilen veriler, ağdaki tüm cihazlara otomatik olarak yayınlanır. Ethernet adresini çerçeve başlığındaki adresle karşılaştırarak, her bir Ethernet cihazı, her çerçeveyi kendisi için tasarlanıp tasarlanmadığını belirlemek için test eder ve çerçeveyi uygun şekilde okur veya atar. Ağ bağdaştırıcıları bu işlevi donanımlarına dahil eder.

    Bir Ethernet ağı üzerinde iletim yapmak isteyen cihazlar, önce ortamın mevcut olup olmadığını veya bir iletimin devam edip etmediğini belirlemek için bir ön kontrol gerçekleştirir. Ethernet mevcutsa, gönderen cihaz bilgiyi kabloya iletir. Bununla birlikte, iki cihazın bu testi yaklaşık olarak aynı anda gerçekleştirmesi ve her ikisinin de aynı anda iletim yapması mümkündür.

    Tasarım gereği, bir performans değiş tokuşu olarak, Ethernet standardı aynı anda birden fazla iletimi engellemez. Sözde çarpışmalar meydana geldiğinde, her iki iletimin de başarısız olmasına neden olur ve her iki gönderici cihazın da bilgiyi yeniden iletmesini gerektirir. Ethernet, yeniden iletimler arasındaki uygun bekleme süresini belirlemek için rastgele gecikme sürelerine dayalı bir algoritma kullanır. Ağ bağdaştırıcısı da bu algoritmayı uygular.

    Geleneksel Ethernet'te, çarpışmaları yayınlamak, dinlemek ve algılamak için bu protokol CSMA/CD (taşıyıcı algılamalı çoklu erişim/çarpışma algılaması) olarak bilinir. Bazı yeni Ethernet biçimleri CSMA/CD kullanmaz. Bunun yerine, dinleme gerektirmeden noktadan noktaya eşzamanlı gönderme ve almayı destekleyen tam çift yönlü Ethernet protokolünü kullanırlar.

    Önceki yazımızda bahsettiğimiz gibi “Ethernet şu anda en çok kullanılan LAN protokolü ve uluslararası bilgisayar endüstrisi standardı olarak ismini duyurmayı başardı.” Aşağıdaki tabloda Ethernet’in kullanımının diğer bilgi iletim yollarına göre daha çok tercih edildiğini görmekteyiz.

    Ethernet kablolarının erişimleri sınırlıdır ve bu mesafeler (100 metre kadar) orta ve büyük ağ kurulumlarını kapsamak için yetersizdir. Ethernet ağındaki bir repeater, birden fazla kablonun birleştirilmesine ve daha büyük mesafelerin yayılmasına izin verir. Bir köprü aygıtı, Ethernet'i kablosuz ağ gibi farklı türde başka bir ağa bağlayabilir. Popüler bir repeater cihaz türü, bir Ethernet Hub'ıdır . 

    Hub, birden çok ağ etkin aygıtı birleştiren küçük, dikdörtgen, ucuz bir aygıttır. Genellikle plastikten yapılırlar ve sıradan bir duvar prizinden güç alırlar. Hub'ın amacı, tüm cihazların doğrudan birbirleriyle iletişim kurabileceği tek bir ağ segmenti oluşturmaktır.

    2000'li yılların başına kadar,  Ethernet  Hub'ları, basitlikleri ve düşük maliyetleri nedeniyle ev ağı için yaygın olarak kullanılıyordu. Fakat son zamanlarda broadband routers evlerde Hub’ların yerini almıştır. 

     

    ÖZLEM KURUMUŞ

    ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSİ

     

    Kaynak :

    LifeWire,  Bradley Mitchell, Introduction to Ethernet Network Technology, 2019

    DEVAMINI OKU
  • TOPRAKLAMA NEDEN ÖNEMLİDİR?

                                                                                             Topraklama Neden Önemlidir?

     

     Elektrik çarpmalarının canlılar (insanlar ve hayvanlar) üzerindeki fizyolojik etkileri solunum ve dolaşım bozukluklarına yol açtığı gibi, ciddi yanıklara ve ölümlere de neden olur.

    • Elektrik çarpmaları, tehlikeli gerilime maruz kalındığında ortaya çıkmaktadır.

    Tehlikeli Gerilim; İnsan vücudu tarafından köprülendiğinde can güvenliğini sakıncaya sokan ve ölüme yol açabilen gerilime denir. Dokunma gerilimi ve adım gerilimi tehlikeli gerilimdir.

    Elektrik çarpmaları, ya akım taşıyan canlı bölümlere istemsiz veya dalgınlıkla doğrudan dokunma, ya da yalıtımın bozulması ile ortaya çıkan faz-toprak kaçağı sonucunda elektrik aygıtının gerilim altında kalan açıktaki iletken bölümlerine kaçaktan habersiz olarak dolaylı dokunma ile yaşanır.

     

    Doğrudan Dokunma

     

    Dolaylı Dokunma

     Olası bir hatada insan veya hayvanın hangi potansiyel aralıklarında durduğu, yani topraklayıcıya olan uzaklık en önemli etken olup buna adım gerilimi denilir. Adım gerilimi insanlar için 1 m, hayvanlar için 2 m aralıktaki potansiyel farkı (gerilim) olarak kabul edilmektedir.

     

    Transformotorun gövdesine dokunan kişiye UT dokunma gerilimi uygulanır. Dokunma gerilimi kişinin topraklayıcıdan 1 m uzakta olduğu varsayılan noktada ölçülür. Kişinin, topraklayıcının bulunduğu O noktası (temas noktası) ile toprağa ayağının bastığı B noktası arasındaki potansiyel farkı dokunma gerilimidir. 1 m koşulu sağlanıyorsa temas noktası, topraklanmış olan uzaktaki transformotorun gövdesi olabilir. Kişinin, yeryüzünün herhangi bir yerinde ayaklarının bastığı C ve D noktaları arasındaki potansiyel farkı adım gerilimidir.

     

     

    Potansiyel çadırı: Dokunma ve adım gerilimi; doğrudan topraklanmış olan transformotorun YG buşinginde atlama olursa, faz-toprak kısadevre akımı transformotorun gövdesi üzerinden topraklayıcıya akar ve topraklayıcının bulunduğu noktada, toprakta potansiyel yükselmesi olur.

     

    Tehlikeli gerilim AG de etkin değeri 50 V AA ın üstünde olan, YG de ise hata süresine bağlı olarak değişir.

    Not: YG de vücuttan 50 Hz frekanslı büyük akımların geçmesine karşın, akım kalp üzerinden değil deri altından yürüdüğü için çarpılmaların çoğu kez ölümle sonuçlanmadığı, temas yerlerindeki deri patlamaları ve deri yanıklarıyla atlatıldığı, AG de 50 mA akım şiddetinin daha tehlikeli olduğu görülmektedir.

    • a doğrusuna kadar

    genellikle tepki yoktur.

    • a ve b eğrisi arası

    genellikle zararlı etki yoktur.

    • b ve c1 eğrisi arası

    2s sonrası kaslarda kramp, nefes almada zorluk

    antriyel fibrilasyon, geçici kalp kasılmaları

    • c1 eğrisinden sonra

    ventiküler fibrilasyon olasılığı artmaktadır.

     Yeryüzü toprağının tüm noktalarında potansiyel değişmez ve sıfırdır. Toprağa topraklayıcı gömülür ve bir elektrik aygıtının açıktaki iletken bölümleri topraklayıcıya bağlanırsa, bu iletken bölümlerde de potansiyel çok yaklaşık sıfır olur. Dolayısıyla, yalıtım hatası sonucunda elektrik aygıtının açıktaki iletken bölümleri gerilim altında kalırsa, potansiyel farkı yaklaşık sıfır olacağı için elektrik aygıtı ile toprak arasına giren insan vücudundan akım geçmez denebilir. Bu durumda vücut tehlikeli dokunma gerilimi altında kalmayabilir.

     Elektrik döşemlerinde sık karşılaşılan yalıtım hataları veya çarpma, vurma, zorlama ile yalıtımın zedelenmesi sonucunda elektrik aygıtlarının açıktaki iletken bölümleri gerilim altına girer. Dokunma gerilimi ve adım gerilimi olarak bilinen bu tehlikeli canlılar tarafından köprülenir ise can güvenliğini sakıncaya sokar. Hata akımı elektrik aygıtlarının harap olmasına, daha önemlisi yangınlara yol açar ve işletmede gerilimler duruşlara neden olur. Kuvvetli akım döşemlerinde bu olumsuzluklara karşı önlem olarak topraklama yapılır.

    Topraklamada temel amaç can ve mal güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu amaca ulaşmak için topraklama yalnız başına tek çare değildir. Düşük değerde topraklama direnci can ve mal güvenliğinin güvencesi olmayabilir.

    Topraklama direnci ile vücut akımı arasında basit bağıntı yoktur. Bu yüzden, bir şebekede düşük değerdeki topraklama direncinin tehlikeli olmasına karşın, başka bir şebekede büyük değerde topraklama direnci güvenli olabilir veya uygun tasarımla güvenlik sağlanabilir. Topraklama işlevi ancak, topraklama direncine bağlı olan hata akımı ile besleme otomatik olarak kesilebilmişse yerine getirilmiş olur. Yoksa, topraklama işlevsiz ve yararsız kalır.

    AG döşemlerinde topraklamadan ayrı olarak hata gerilimi ve hata akımı ile çalışan ve topraklamadan daha güvenilir ve etkili olan koruma önlemleri varsa da, YG döşemlerinde topraklama vazgeçilmez koruma önemlidir.

     

    ÖZLEM KURUMUŞ

    ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSİ

     

    Kaynak: Yetkin Saner, Topraklama Güvenlik , 2019 , İstanbul

    DEVAMINI OKU
  • ETHERNET AĞ BAĞLANTILARI I/III

    Ethernet Ağ Bağlantıları 

    Ethernet'in Tarihçesi

    Ethernet Xerox firmasının Palo Alto araştırma merkezinde 1970'li yıllarda Dr. Robert M. Metcalfe tarafından geliştirildi. Metcalfe "geleceğin ofisi" projesi üzerinde çalışıyordu ve elinin altında dünyanın ilk workstation bilgisayarlarından biri olan Xerox Alto bilgisayarlar bulunuyordu.

    Robert Metcalfe, Xerox'da , ilk kişisel bilgisayarların yapıldığı Palo Alto Ranch Center'daki araştırma ekibinin bir üyesiydi. Metcalfe' den PARC' nin bilgisayarları için bir ağ sistemi kurması istendi. Xerox'un bu kurmayı istediği çünkü dünyanın ilk lazer yazıcısını da kuruyorlardı ve tüm PARC bilgisayarlarının bu yazıcıyla çalışmasını istediler.

    Metcalfe iki zorlukla karşılaştı. Ağ çok hızlı yeni lazer yazıcıyı sürecek kadar hızlı olmalıydı. Aynı bina içerisinde yüzlerce bilgisayarı birbirine bağlamak zorunda kaldı. Bu daha önce hiç sorun olmamıştı. Çünkü, çoğu şirketlerde bir, iki veya üç bilgisayar vardı.

    Metcalfe, Hawaii Üniversitesi'nde kullanılan ALOHA adlı bir ağ olduğunu hatırladı. Veri göndermek ve almak için telefon telleri yerine radyo dalgalarına dayanıyordu. Bu, iletimdeki paraziti sınırlamak için radyo dalgaları yerine koaksiyel kablolar kullanma fikrini doğurdu.

    1972 yılının sonlarında, Metcalfe ve Xerox'ta çalışan iş arkadaşları Xerox Alto'ları birbirine bağlamak için deneysel olarak Ethernet'i geliştirdiler. Böylece Alto bilgisayarlar diğer sunucular ve lazer yazıcılar birbiriyle haberleşebiliyordu. İlk Ethernetin çalışma hızı Alto'larla uyumlu olması için Alto'nun çalışma hızı ile aynı tutulmuş ve sonuçta ağ 2.94 Mega Bit / Sec. hızında çalışmıştır.

    Metcalfe önce Alto Aloha Network olan sistemin ismini 1973 yılında "Ethernet" olarak değiştirdi. Böylece sistemin sadece Alto bilgisayarlarda değil tüm bilgisayarlarda çalışabileceğini vurgulamak istiyordu. Ethernet kelimesi bir zamanlar tüm uzayı doldurduğuna ve elektromanyetik sinyallerin aktarımını sağladığına inanılan "ether" den geliyordu. Metcalfe'nin sisteminde de veri bitleri tüm sistemlere ulaştığı için sonuçta "Ethernet" doğmuş oldu.

    Metcalfe ve asistanı David Boggs, 1976 yılında Ethernet: Yerel Bilgisayar Ağları için Dağıtılmış Paket-Anahtarlama başlıklı bir makale yayınladı.

    Ethernet patenti, 1975'te verilmiş olan ABD Patent No. 4.063.220'dir. Metcalfe, 1980'de, 1985'te IEEE endüstri standardı haline gelen açık bir Ethernet standardı oluşturmayı tamamlamıştır.

    1979 yılına kadar sadece Xerox içinde kullanılan Ethernet'in resmi duyurusu 1980 yılında yapıldı. Xerox, DEC (Digital Equipment Corporation) ve Intel firmaları ile beraber, sonradan "DIX Standart" olarak anılan ethernet standardını yayınladı. DIX standardı koaksiyel kablo üzerinden 10 MBs hızında çalışan etherneti tanımlamıştır. Böylece ethernet, firma içi deneysel bir çalışmadan herkese açık gerçek bir ürün haline gelmiş oldu.

    Günümüzde birçok network teknolojisinden söz edilse de, Ethernet açık ara farkla en yaygın network teknolojisidir. Ethernet ilk ortaya çıkışından itibaren teknolojisi ve üretim haklarıyla herkese açıktır. Kullandığı teknolojinin üretimi kolaydır ve ucuza mal edilebilir. Aynı zamanda güvenilir olduğu ve kullanıcıların ihtiyaçlarını karşıladığı için en yaygın ağ teknolojisi haline gelmiştir. En yaygın teknoloji olması ethernetin üreticiler için büyük bir pazar haline gelmesine ve sürekli geliştirilmesine yol açmaktadır.

    Ethernet, bilgisayarlar arsında bir ağ veri alışverişi haberleşmeye yarayan bir metottur. Hatta bir bina içindeki bilgisayarları, makineden makineye çalışan donanımı birbirine bağlamak için bir kullanılan bir sistemdir.

    Bilgisayaralar birbirlerine bağlanabilmeleri için bir donanım yani Ethernet kartına ihtiyaç duyar.

    Ethernet olmadan önce veri alışverişi disketle yapılıyordu. 

    Ethernet günümüzde ağ bağlantı teknolojisinin alt yapısını oluşturmuştur. Kablolanmanın yerini daha düşük bütçeli, güvenli, bozuklukları daha kolay bulma gibi kolaylıkları olan ethetnet, HUB’larla birleştirilmiştir.

    Ethernet istasyonları birbirlerine veri donanımları ve bloklardan oluşan ağla veri alışverişi yaparak haberleşir. İstasyonun 48 bitlik kendilerine mahsus MAC adresleri vardır. 

    Kendilerine özgü bir adrese sahiptir. Ethernet’in fazla kullanılması, donanım maliyetinin düşük olması ve ara yüzü fazla yer kaplamaması sebebiyle bilgisayar anakartına ara yüzü koyma ve başka bir ağ bağdaştırıcısına gerek kalmamaktadır.

    Ethernet şu anda en çok kullanılan LAN protokolü ve uluslararası bilgisayar endüstrisi standardı olarak ismini duyurmayı başardı.

     

    Devamı için TIKLAYINIZ!

     

    ÖZLEM KURUMUŞ

    ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSİ

     

    Kaynak:

    LifeWire,  Bradley Mitchell, Introduction to Ethernet Network Technology, 2019

    TechWORM, Alper Kaya, Ethernet Tarikçesi, 2016

     

    DEVAMINI OKU
Scroll