EN ÇOK OKUNANLAR

SON YORUMLAR

ETİKETLER

BLOG

  • ENDÜSTRİ 5.0

    SÜPER AKILLI TOPLUM

    4. Sanayi Devrimi olarak da bilinen Endüstri 4.0, çok çeşitli dijital otomasyon sistemleri, veri alışverişleri ve üretim gelişmelerini ifade eder. Nesnelerin interneti, internet ağları ve siber-fiziksel yapıların tümü bu devrimin ilkeler koleksiyonunun bir parçasıdır. Aynı zamanda bu çerçeve, akıllı fabrika sisteminin uygulanmasında kritik bir rol oynar. Bu devrimin bir sonucu olarak, her veri noktasının üretim ortamında toplanmasına, izlenmesine ve analiz edilmesine olanak tanıyan daha verimli iş modelleri ortaya çıkacaktır.

    Endüstri 4.0'ı anlamak için önce endüstriyel tarihin evrimini ve bunun bugünün üretim süreçlerine nasıl yol açtığını araştırmak gerekir. Bu yazıda ilk üç Sanayi Devrimi sırasında üretim yöntemlerinin zaman içinde nasıl değiştiğine değinilecektir.

    İlk Sanayi Devrimi, 1760'larda İngiltere'de buhar makinesinin icadıyla başlayıp, Avrupa ve Amerika'ya hızla yayılır ve 1830'lara kadar sürer. Üretim bu yöntemin bir sonucu olarak el ve beden emeğinden makine gücüne doğru evrilmiştir. Makineler buhar gücü ile işlevsellik kazanmış, ardından odun ve biyoyakıt yerine kömür kullanımı ile makine kullanımı daha yaygın hale gelmiştir.
     
    Makineler ile üretiminin pratikleşmesi sonucunda üretilen ürün sayısında önemli bir artış görülen Avrupa'nın, pazarlar ve yeni hammadde kaynakları için Orta, Yakın ve Uzak Doğu'ya yönelmesi uluslararası ilişkileri etkilemiştir bu doğrultuda ülke sınırları yeniden çizilmiştir.
     
     

    2. Sanayi Devrimi’nin gerçekleşmesinde demiryolları başta olmak üzere ulaşım ağının gelişmesinin büyük rolü 
    olmuştur. Nakliye kolaylığı, hammadde elde etmeyi çok daha kolay hale getirirken, üretim sürecindeki malların yeni ve uzak pazarlara girmesine fırsat tanıdı.
     
    Elektrik teknolojisinin ilerlemesi ve üretim hatlarına dahil edilmesi, ikinci sanayi devriminde bir başka önemli faktördü. Buhar gücünden çok daha güçlü olan bu yeni ve üstün teknoloji, makinelerin gelişmesine ve sonuç olarak üretimde hızlı bir artışa neden oldu. Bu yeni teknoloji sayesinde dünya yeni bir konseptle buluşuyor… SERİ ÜRETİM. İkinci sanayi devriminde seri üretimin en iyi bilinen ve çarpıcı örneği hiç şüphesiz Henry Ford'un Ford Motor Company'siydi.

    3. Sanayi Devrimi’nin gerçekleşmesi, hemen her sektör gibi iki dünya savaşından sonraki durgunluk dönemini beklemek zorunda kalmıştır. Bu durgunluk döneminden sonra, dijital teknoloji ancak 1950'lerde gelişmeye başladı ve yalnızca bu zamanda üçüncü sanayi devriminin temeli atılabildi.
    Z1 olarak bilinen mekanik destekli hesap makinesinin üretimi ve ardından bilgisayara yayılan çığır açan dijital gelişmeler, üretim süreçlerine yeni bir boyut kazandırdı. Bilgisayarlarla geliştirilen iletişim teknolojileri süreci hızlandırmış, çok daha küçük, mekanik ve pratik ürünlerin günlük yaşama girmesini sağlamıştır.
     
     

    Endüstri 4.0 terimi ilk olarak 2011 yılında Almanya'da bir teknoloji fuarında kullanıldığından bu yana küresel gündemde yer alıyor. Sanayi 4.0 bir Alman girişimidir. Alman hükümeti, Avrupa ekonomilerini sarsan Çin üretim kabiliyetleri yüzünden bunu yapmaya mecbur edildi. Endüstri 4.0, bilgi teknolojilerini ve tüm kritik mekanizmaları entegre etmeyi amaçlayan bir hedeftir.
    Bu ileri düzeyde gelişmiş yapı, nerdeyse üretim gerçekleştiren bir fabrikanın kendi kendini yönetebilmesine kadar uzanmıştır.
     

    4. Sanayi Devrimi, aşağıda listelenen üç yapıdan oluşur.

    1. Nesnelerin İnterneti, makinelerin kablosuz iletişimini ifade eder. Bu makinelere robotlar da denebilir. Her robotun kendi iletişim adresi vardır ve değişen üretim stratejilerine ayak uydurmak için birbirleriyle hızlı bir şekilde iletişim kurarlar. Karar verme ve uygulama süreçlerinin ikisi de çok kısadır. Tüm birimler anında veri analizi alır.

    2. Hizmetlerin İnterneti, yeni hizmet alanlarının ortaya çıkışını ifade eder. İnternet üzerinden hizmet verecek kişiler, hizmeti alacak kişiler, aralarındaki ilişkiyi kolaylaştıracak yazılımlar ve hizmetlerin kendisinden oluşur. E-posta hizmetleri ve bulut sistemleri bu tür hizmetlere örnektir.

    3. Siber- Fiziksel Sistemler, sanal dünyanın bir kopyası olarak kendi kendini idare eden sensörleri vasıtasıyla işlemlerini gören sistemlerin genel adıdır

    Endüstri 4.0'ın temelini oluşturan altı ilke.

    1) Karşılıklı Çalışabilirlik: Bu, siber-fiziksel sistemlerin (örneğin, iş parçası taşıyıcıları, montaj istasyonları ve ürünler) Nesnelerin ve Hizmetlerin İnterneti aracılığıyla insanlarla ve akıllı fabrikalarla iletişim kurma yeteneğini ifade eder.

    2) Sanallaştırma: Bu yapı, akıllı fabrikaların simüle edilmiş bir versiyonudur. Sistem, sanal tesis ve simülasyon modelleriyle bağlantılı sensör verilerinden oluşur.

    3) Özerk Yönetim: Akıllı fabrikalardaki siber-fiziksel sistemlerin kendi kararlarını verebilme yeteneğidir.

    4) Gerçek Zamanlı Yetenek: Bu, verileri gerçek zamanlı olarak toplama ve analiz etme yeteneğini ifade eder. Bu yapı, hızlı bir kavrayış sağlar.

    5) Hizmet Oryantasyonu: Siber-fiziksel sistemler, insanlar ve akıllı fabrikalar için hizmetler, hizmetlerin interneti aracılığıyla sağlanır.

    6) Modülerlik: Akıllı fabrikalar, bireysel modüllerin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için esnek bir adaptasyon sisteminden yararlanır.

    Toplum 5.0 birey ve toplumu merkeze alması bakımından Endüstri 4.0’dan ayrılmaktadır. Sanayi devriminin ardından Endüstri 4.0'ın ortaya çıkışı ve dolayısıyla endüstriyel faaliyetlere yaptığı vurgu, sosyal refah ve bireysel mutluluğa vurgu yapan Toplum 5.0 ile arasındaki temel ayrımdır.

    Gerçek ve sanal dünyaların tam entegrasyonu, Toplum 5.0 tarafından sunulan yeni gelişmelerin ön saflarında yer alıyor. Günümüz bilgi toplumunda, farklı kaynaklardan gelen bilgilerin sistemler arasında entegrasyonunun eksik olduğu açıktır. Hızla artan veri hacmi, beraberinde getirdiği karmaşıklık sebebiyle önemli bilgi kirliliğine neden olarak, mevcut veri havuzunda gerekli olan bilgilerin bulunmasını ve analiz edilmesini zorlaştırmaktadır.

    Toplum 5.0 ile şimdiye kadar fonksiyonlarını birbirlerinden bağımsız şekilde gerçekleştiren ‘‘nesneler (things)’’ ile ‘‘sistemler’’ siber alan aracılığıyla birbirlerine bağlanarak tümleşik bir yapıya bürüneceklerdir. Bu kapsamda çeşitli alanlarda işlev gören farklı sistemlerin otomasyon yoluyla birbirleriyle bütünleşik halde çalışmaları planlanmaktadır. Yapay zeka, nesnelerin interneti ve büyük veri gibi güncel teknolojiler bu amaçla aktif olarak kullanılmaktadır.

    Toplum 5.0, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde dijital dönüşüm ve dördüncü sanayi devrimi çağına uyum sağlamak için tek bir konumda rehberlik sağlar. Örneğin, kavramın başlangıç noktası olan Japonya'da, Toplum 5.0 yetkinliklerine ulaşılarak çözülmesi belirlenen bazı hedefler şu şekildedir:

    • Yaşlanan dünya nüfusuna karşı çözümler geliştirmek

    • Sanal dünya ile gerçek dünyanın beraber işler hale getirilmesi

    • Nesnelerin İnterneti’nden toplumun çıkarları gözetilerek faydalanılması

    • Çevre kirliliği ve doğal afetler için çözüm yolları üretilmesi

     

    Çalışmada Toplum 5.0’ın geliştirilebilmesi için yıkılması gereken 5 önemli bariyer ise şöyle tanımlanıyor:

    • Hukuk sistemindeki engeller

    • Nesnelerin dijitalleşmesindeki bilimsel boşluklar

    • Kalifiye personel eksikliği

    • Sosyo-politik önyargılar

    • Toplumsal direnç

     

    ERDİ SEMİH VİDİNLİOĞLU 

    ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSİ

    13.04.2021

     

    KAYNAKÇA

    1. Demirci Celep, Nilgün. "Toplum 5.0: İnsan Merkezli Toplum". tedmem.org. Türk Eğitim Derneği.22 Mayıs 2020.
    2. Banu Onaral “İnsanlık 5.0” TEDxMETUAnkara. 30 Ocak 2017.
    3. Esra Kent "Endüstri 4.0'dan Toplum 5.0'a". endustri40.com. 09 Kasım 2019.
    4. Burak Kesayak. “Endüstri tarihine kısa bir yolculuk”. 14 Aralık 
    5. Nihan Yazgan Kunduracı, Marketing Executive “Endüstri 5.0 nedir?” 9 ocak 2020 
    6. Endüstri 4.0 nedir? 16 kasım 2018 
    DEVAMINI OKU
  • YÜKSEK GERİLİM TESİSLERİNDE BULUNMASI GEREKEN İŞ GÜVENLİĞİ EKİPMANLARI

    Yüksek Gerilim Tesislerinde Bulunması Gereken Güvenlik Elemanları

    Elektrik, santralde üretilmesinin ardından nihai tüketiciye ulaşana kadar değişik aşamalardan geçer. Elektriğin, iletilmesi esnasında kayıplarını azaltmak ve iletim hattı maliyeti açısından yüksek gerilim ile iletilmesi gerekmektedir. Yüksek gerilimi alçak gerilime dönüştürmek için trafo merkezlerinde bulunan şalt elemanları kullanılır. Şalt elemanları; güç trafoları, baraları ve diğer bütünleşik elemanları ile elektrik iletim ve dağıtımın yapıldığı tesislerdir. Kısaca elektrik enerjisini toplamaya veya dağıtmaya yarayan birimlerdir. Bizler işletmemizde bulunan her sistemin detaylarını öğrenmeli alınması gereken güvenlik önlemlerini bilmeli ve nasıl ne zaman kimler tarafından müdahale edilmesi gerektiğine karar vermeliyiz.

    Yüksek gerilim tesisleri güvenlik önlemlerinin en üst düzeyde alınması gereken alanlardır. Çünkü trafolarımızı korumamızın amacı; enerjinin üretim sisteminden, iletim sistemi ve tüketici konumundaki makine, ekipmanlarımızın güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamaktır. Trafo merkezinde yapılan bir hata, alınması gereken bir önlemi gözden kaçırmak ya da sisteme yanlış müdahale etmek işletmemizde büyük sorunlara yol açar daha da önemlisi hayatımızı tehlikeye atabilir.

    İşletmemizdeki yüksek gerilim tesislerinin Yüksek Gerilim İşletme Sorumlusu tarafından periyodik olarak takip edilmesi eksiklerinin giderilmesi gerekmektedir. Yüksek Gerilim İşletme Sorumluluğu hakkındaki yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda yıllık trafo bakımının yapılması sistemin devamlılığı için önemlidir.

    Güvenlik ekipmanlarının seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli husus sistemin özelliklerine uygun izole derecesi seçimidir. Örneğin trafomuzun giriş gerilimi 36kV ise izole eldiven, çizme, halı hatta gerilim ıstakasının güvenlik sınıfı 36kV’nın altında olmamalıdır. Kullanılan güvenlik elemanlarının kullanım ömrü birbirinden farklı olmaktadır. Her ekipman için kullanım ömrü takip edilmeli ve süresi dolduğunda yenisi ile değiştirilmelidir.

     

    Yüksek gerilim tesislerimizde bulunması gereken güvenlik ekipmanları şunlardır:

     

    İzole Eldiven

    İzole eldivenler elektrik alanında alınması gereken iş güvenliği ekipmanlarının başında gelmektedir. Herhangi bir elektrik hattının bulunduğu bölüme yaklaşırken kullanmamız gerekmektedir. Genellikle ana dağıtım panosunda enerji analizi yaparken ya da trafolarda manevra sırasında kullanılır. Bu eldivenlerin kişiyi koruyabilmesi için üzerinde herhangi bir deformasyon olmaması gerekmektedir. En ufak bir kesiğin hayatımızı tehlikeye atabileceğini unutmamalıyız. Bahsettiğim gibi koruma riski faktörüne göre eldiven seçimi yapılmalıdır.

     

     

     

    • İzole Çizme

    Yüksek gerilim için koruma sağlayan izole eldivenler özellikle manevra sırasında ve direklere çıkarken kullanılır. İzole çizmeler kesinlikle su geçirmemeli tam koruma sağlamalıdır. Eldivenlerde dikkat edilmesi gerektiği gibi elektrik çizmelerinin de üzerinde dikiş, yama, kabarcık, delik, çatlak, yırtık kalıp izi veya buruşuk olmamalıdır.

     

     

    Manevra Istakası (Istankası)

    Manevra ıstakası yalıtkan müdahale aracıdır. Elektrik çarpılması yaşayan birinin kurtarılmasında ya da yere düşen enerjili hattın izole edilmesinde kullanılır. İlk müdahalede kullanılabilecek önemli ekipmanlardandır.

     

     

     

    • İzole Paspas

    İzole zemin yaratmak için kullanılır. Kişinin üzerinden geçebilecek elektrik akımının devreyi tamamlamaması amacıyla elektriğe ulaşabileceğimiz tüm alanların zemininde bulunmalıdır.

     

     

     

    İzole Sehpa

    Ulaşılması güç yerlerde kullanılan izole basamaktır.

     

     

     

    • Gerilim Dedektörü

    Elektriğin bulunduğu her alanda iş yapmadan önce hatta elektrik olup olmadığını kontrol etmek amacıyla kullanılır. Gerilim dedektörünün kullanım amacı alçak gerilimde de yüksek gerilimde de aynıdır. Enerji hattında çalışma yapmadan önce elektriği kestiğimizden emin olsak da dedektör sayesinde hattın canlı olup olmadığını kontrol etmek bize daha güvenli bir ortam sunar. Alçak gerilimde kullanılan gerilim dedektörüne buradan ulaşabilirsiniz. Yüksek gerilimde kullanılan gerilim dedektörlerinin tek farkı daha yüksek gerilime dayanıklı olmasıdır. Gerilim dedektörünü kullanırken izole eldiven, izole çizme ve diğer tüm güvenlik önlemlerini kullanmayı ihmal etmemeliyiz.

     

     

    Baret

    Baret başımızı vurma, yukarıdan düşebilecek nesnelere karşı ve düşme sonucu oluşacak tehlikelere karşı korumaya yarayan iş güvenliği ekipmanıdır. Elektrik çarpmalarına karşı da koruyuculuğu bulunduğu için elektriğin bulunduğu her alanda özellikle trafo merkezlerinde kullanmamız gerekmektedir.

     

     

     

    • Gözlük

    Gözlerimiz için risk oluşturan tehlike nedenleri olarak darbe, yüksek sıcaklık, tozlar, kimyasallar ya da ark atmaları olarak örnek verebiliriz. Trafo merkezimizde oluşabilecek ark riskine karşı gözlük kullanmayı ihmal etmemeliyiz.

     

     

     

    Kulaklık

    Yüksek gerilimin bulunduğu alanlarda oluşabilecek arklar çok yüksek ses ve ışık yaratmaktadır. Ani gelişen bu ark sesi kulaklarımızda kalıcı hasarlara sebebiyet vermektedir. Bu sebeple takacağımız kulaklık bu riski ortadan kaldırmaktadır.

     

     

     

     

    ÖZLEM KURUMUŞ

    ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSİ

    03.04.2021

     

    Kaynak:

    Nurdan Özkan, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Trafo Merkezlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Risklerinin Tespiti ve Çözüm Önerileri, Ankara, 2014

     

    DEVAMINI OKU
  • CODESYS – BECKHOFF TWINCAT 2 EĞİTİMİ

    Gelişen otomasyon sistemleri ile PLC ve endüstriyel PC üreten firmaların sayısı gün geçtikçe çoğalmaktadır. CoDeSys 61131-3 açık kaynak kodlu uluslararası endüstri standardı,  IEC programlama, endüstriyel PC’lerden PLC’lere kadar 200’den fazla firma (Beckhoff, Festo, Abb, Wago, Eaton, Schneider, Bosch, Mitsubishi vb.)  tarafından kullanılmaktadır. Codesys ile yazdığınız PLC programı küçük donanım değişiklikleri ile diğer marka PLC’lere uygulamak mümkündür. Bu eğitimde özellikle Beckhoff’un Twincat 2 PLC programını ve donanımını kullanmayı öğreneceğiz.

    CODESYS (BECKHOFF TWINCAT 2 ile) Temel ve Orta  Seviye Eğitimimiz (2 gün)  22-23 Haziran 2019 tarihlerinde Soho Business Center – Betatron Mühendislik eğitim salonunda yapılacaktır.  

    Eğitime katılacak arkadaşların 18 Haziran 2019 tarihine kadar kayıt yaptırıp eğitim ücretini banka hesabına havale/eft olarak yatırmaları gerekmektedir.

    • Eğitim kontenjanı 12 kişi ile sınırlıdır.
    • Eğitim 09:00 -17:00 saatleri arasındadır.
    • Eğitim ücreti 1230 TL olacaktır.
    • Eğitime katılacak arkadaşlarımızın kişisel bilgisayarlarını getirmeleri gerekmektedir.
    • Katılımcıların Twincat 2 programını, eğitime gelmeden önce bilgisayarlarına kurmaları gerekmektedir.  (https://www.beckhoff.com/english.asp?download/tcatdow.htm?id=159876032042844)
    • Öğle yemekleri fiyata dahildir. Çay, kahve ve ikramlar ücretsizdir.
    • Eğitime katılanlara Katılım Belgesi verilecektir.

     

    Beckhoff Twincat 2 Eğitim Programı :

    • CODESYS ve PLC kavramı
    • PLC’nin Çalışma Felsefesi
    • BECKHOFF TWINCAT 2 (PLC) Programı
    • PC-PLC Haberleşme Ayarlarının Yapılması
    • Bus Terminaller ve Modüller
    • Editor Kullanımı
    • Proje Yönetimi
    • PLC’ye Program Yükleme ve Program Çekme (Source Code Download/Upload)
    • Sayı Sistemleri ve Kullanımı (Bit, Byte, Word, Dword)
    • Programlama Teknikleri (Ladder, ST, IL, CFC, FBD ve SFC)
    • Değişken Tanımlama
    • Mantık Fonksiyonları
    • Matematiksel Fonksiyonlar
    • Açık Kapalı Kontaklar
    • Set-Reset Komutları
    • Pozitif ve Negatif Kenar Komutları
    • Structure Text (ST) Programlama
    • Diziler (ARRAY), Deyimler (IF, FOR, CASE, WHILE)
    • Sayıcı ve Sayma Komutları (Counters)
    • Zamanlayıcı Komutlar (Timer)
    • Karşılaştırma Komutları (Comparator)
    • Fonksiyonlar ve Fonksiyon Blokları
    • SFC Programlama
    • Analog Değerlerin İşlenmesi
    • Görsel Program (Visualization)
    • Gerçek zaman saati
    • Dönüştürücü Komutlar (Converterler)
    • Gerçek Saha Uygulama Örnekleri
    DEVAMINI OKU
  • İZOLASYON ÖLÇÜMÜ GEREKLİ MİDİR?

    İzolasyon Direnci Ölçümü:

     

    İzolasyon direnci, özellikle hasar ve yaralanmaların önlenmesi, elektrik sisteminin ve ekipmanının güvenilirliği için önemlidir. Bir yandan bireylerin ve sistemlerin korunmasına temel teşkil ederken, bir yandan da elektrik tesisatının durumu için önemli bir gösterge niteliğindedir.

    Bir sistemin veya bir ekipmanın ömrüne bağlı olarak, izolasyon direnci test edilmeli, ölçülmeli veya izlenmelidir.

    Bir elektrik sisteminin veya bir ekipmanın (ürün) ömrü, temel olarak Tablo 'da verilen safhalara bölünebilir. Özel safhaya bağlı olarak, (yüksek) voltaj testi, izolasyon ölçümü veya izolasyon izlemesi gereklidir.

    Topraklanmamış güç kaynaklarında (IT Sistem) izleme işlemi izolasyon izleme cihazı kullanılarak yapılabilmektedir.

    Topraklanmış güç kaynağı sistemlerinde izleme işlemi hata akımı izleme kullanılarak dolaylı olarak yapılabilmektedir. İzolasyon izleme cihazları, erken safhada olası izolasyon hatalarını tespit ederek bakım işlerinin zamanında planlanmasında önemli rol oynar.

    Buna karşılık izolasyon ölçümü, izolasyon direncinin yalnızca anlık bir görüntüsüdür. Prensip olarak izolasyon direnci aşağıdakilere bağlıdır:

    • Elektrik tesisatının ya da ekipmanının yapısına
    • Çalışma koşullarına
    • Kullanım tipine

    Burada, güvenlik riskine ve koruma amacına dikkat edilmelidir.

     

    İşletme/Fabrika - Devreye Alma Öncesi

     

    Elektrik sistemi ilk kez devreye sokulmadan önce, DIN VDE 0100-600 (VDE 0100-600):2008-06 uyarınca çeşitli ölçümler yapılır. Bunlar, aktif iletkenler ve toprağa bağlanan koruyucu toprak iletkeni arasında ölçülen izolasyon direncinin ölçümünü kapsar. Bu test sırasında aktif iletkenlerin elektriksel olarak birbirine bağlanmasına izin verilir. DC ölçüm gerilimi ve izolasyon direncinin büyüklüğü Tablo'daki gereksinimlere uygun olmalıdır. Eğer her bir devre bağlanan elektrik yükleri olmadan gerekli değere ulaşırsa izolasyon direncinin yeterli olduğu kabul edilir. Ölçüm işlemi sırasında devredeki bütün şalterlerin kapalı olduğundan emin olunmalıdır. Devreleri kapatmak mümkün değilse, ölçülmeyen elektrik devrelerinin ayrı ayrı ölçülmesi gerekir. N ve PE arasındaki her bağlantı açık olmalıdır.

    İzolasyon ölçüm cihazı, DIN EN 61557-2 (VDE 0413-2):2008-02 gereksinimlerini yerine getirmelidir. Yalnızca Omik dirençler ölçüldüğü için ölçüm voltajı DC voltajıdır. Ölçüm voltajının büyüklüğü test edilecek sistem ya da ekipman tipine bağlıdır ve güvenlikle ilgili uygun test standartlarına dayanır. Ölçüm akımı en az 1 mA'yı geçmeli ve tepe değerinin 15 mA'yı geçmesine izin verilmemelidir.

     

    Elektrik devresinin nominal gerilimi (V) DC ölçüm voltajı (V) İzolasyon direnci (MΩ) 
    SELV*,PELV* 250 ≥ 0,5

    500V'a kadar ve dahil,

    FELV*** yanı sıra

    500 ≥ 1,0
    500V üstü 1000 ≥ 1,0

     

    Tablo : DIN VDE 0100-600 (VDE 0100-600): 2008-06 uyarınca izolasyon direnci ve ölçüm voltajı

    İzolasyon izleme, izolasyon ölçümüyle aynı değildir, tam tersi olarak da düşünülebilir. Bir sistemin ya da ekipman parçasının kullanım süresinin ilgili safhasına bağlı olarak, bu iki teknik farklı şekilde kullanılır. Bununla birlikte, genel olarak önleyici bir faaliyetle kişilerin zarar görmesini ve ekipmanların arızalanmasını engellemek önemlidir. Burada, izolasyon hatası tespiti için izolasyon izleme cihazları ve sistemleri özellikle topraklanmamış sistemlerde (IT sistemler) kanıtlanmıştır. Topraklanmış sistemlerde (TN/TT sistemler) kaçak akım monitörleri pratik bir yardımcıdır; bu monitörler, EMC gereksinimleri konusunda düşük parazitli TN-S sistemlerini en uygun hale getirmek için de kullanılabilir.

     

    Abdülkadir OSKAN

    Elektrik - Elektronik Mühendisi

    15.02.2021

    DEVAMINI OKU
Scroll